Geri Dön

Yatırım ve Foreks Haberleri

Listelenecek haber bulunamadı.

Yıldız Holding/Ali Ülker: Türkiye’de 6,5 milyar dolar olan borcumuzu 5 yıl içinde 1 milyar dolara indirdik

Yıldız Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ali Ülker, Türkiye’de 6,5 milyar dolar olan borçlarını 5 yıl içinde 1 milyar dolara indirdiklerini söyledi.

"Yerel şirketler genellikle yerel ekonomiye daha bağımlıdır. Örneğin, Ülker tamamen Türkiye iç piyasasına odaklanmış bir şirketken, yıllar içinde yaşanan ihtilaller, darbeler ve ekonomik krizlerden ciddi şekilde etkilenmiştir. Ancak bu krizlerin önceden sezilmesi sayesinde gerekli tedbirler alınarak daha büyük risklerden kaçınılabilmiştir." diyen Ülker, özellikle borç yönetimi konusunda titizlikle çalıştıklarını ve borçların varlıkları aşmamasına dikkat ettiklerini söyledi.

"Türkiye’deki 80 yıllık geçmişimize baktığımızda, bankalarla teminat kullanmadan milyar dolarlık kredi anlaşmalarına imza attık, bu da şirketin güvene dayalı yapısını göstermektedir. Bugün de bu güven devam ediyor. Türkiye’de 6,5 milyar dolar olan borcumuzu 5 yıl içinde 1 milyar dolara indirmeyi başardık." diyen Ülker, röportajında şunları söyledi:

"Yerel riskler, geçmişten gelen tecrübeyle yönetilebilirken, global riskler kurumsal bir yapı gerektirir. Bu nedenle Yönetim Kurulu’na bağlı bir denetim ve risk analiz başkanlığı kurduk. Farklı coğrafyalarda faaliyet gösteren şirketlerimizin denetimleri yapılırken, gelecekte karşılaşılabilecek risklere karşı da önlemler alınıyor. Yerelde riskler aile tarafından yönetilirken, globalde profesyonel kadroların bu sorumluluğu devralması ve kriz yönetimi eğitimi alması büyük önem taşıyor. Ülker eskiden daha çok aileye dayalı bir yapıdaydı, ancak bugün Yıldız Holding, uluslararası bir yapı olan global işlerimizle birlikte kurumsallaşma sürecini hızla tamamlıyor.

Kurumsallaşma tek başına yeterli değil; aynı zamanda farklı bir kurum kültürüne ihtiyaç var. Geçmişte birçok karar aile tarafından alındığı için eski alışkanlıkları değiştirmek zor oldu. Bu süreçte daha yetkin profesyonellere ve zamana ihtiyaç duyduk. Ancak bugün, kurumsallaşma açısından iyi bir noktaya geldiğimizi düşünüyorum. Şirketlerimiz halka açık, bağımsız yönetim kurulu üyeleri var ve globaldeki şirketlerimizde global deneyime sahip profesyoneller görev yapıyor. Başarılar, yıllık olarak uygulanan bütçe, performans yönetim sistemleri ve yönetim kurulu tarafından takip edilen uyumluluk süreçleriyle ölçülmekte.

Son 10 yıldır Yönetim Kurulu seviyesinde bulunuyorum ve bu seviyede aradaki farkları gözlemlemek daha kolay. Yerel bir şirketten global bir yapıya dönüşmek, kültürel farklılıkları da beraberinde getiriyor. Ancak Yıldız Holding’de bu kültürel farklılıkları bir zenginlik olarak görüyoruz. Farklı ülkelerdeki iş kültürlerine saygı gösterirken, kendi değerlerimizden ödün vermiyoruz. Yıldız Holding’in temel değerlerinden biri yüksek performanslı lider kurum olmaktır ve müşteriyi önceliklendirme yaklaşımımız iş etiğiyle birleştiğinde fark yaratıyoruz. “Mutlu Et Mutlu Ol” felsefemiz, kültürel farklılıkları yönetme becerimiz ve ayrıştırmama özelliğimizle işlerimizde farklı değerler oluşturduğumuzu görmekteyiz.

- Yerel bir şirketle global bir şirketin kurumsallaşması arasında bir fark var mı?

Yerel bir şirket ile global bir şirketin kurumsallaşması arasında prensip olarak fark yoktur; her iki durumda da kurumsallaşma, süreçlerin şeffaf ve sistematik hale getirilmesi, yetki ve sorumlulukların net olarak belirlenmesi ve profesyonel çalışanlara inisiyatif verilmesi ile sağlanır. Ancak, global bir şirketin yönetim yapısı ve ihtiyaçları, yerel bir şirkete göre daha karmaşık olabilir. Global şirketler, kültürel zenginlikler ve farklı perspektiflerle daha fazla başa çıkmak zorundadır, bu da yönetim kurulunda daha geniş bir yetkinlik yelpazesini gerektirir.

Global bir yönetim kurulunda, farklı ülkelerden gelen profesyoneller, çeşitli kültürel ve ekonomik yapıları anlamak ve değerlendirmek zorundadır. Örneğin, GODIVA’da olduğu gibi çok uluslu bir yönetim kurulu, çeşitli pazarlardaki dinamikleri daha iyi anlayarak global kararlar verebilir. Buna karşın, yerel bir şirketin yönetim kurulu, yerel pazarı ve ekonomik koşulları derinlemesine bilmek zorundadır ve kararlarını bu doğrultuda alır.

Her iki yapı için de kurumsallaşmanın temel unsurları aynıdır: uzun vadeli planlama, stratejik vizyon, şeffaflık, hesap verebilirlik ve güven esaslı bir yönetim anlayışı. Yönetim kurulları, şirketin hissedarları ile yönetim arasındaki dengeyi sağlayan önemli bir yapı olarak her iki tür şirkette de hayati bir rol oynar.

- Türkiye birden yüksek enflasyona tabi oldu. Şimdi bu önlenmeye çalışılıyor. Siz ne bekliyorsunuz? Piyasa şartları nasıl değişecek? Dünya piyasaları ile etkileşim nasıl olacak? Daha önce Türkiye’de yaşanan yüksek enflasyonist ortamlarda (örneğin 90’larda) bu geçiş nasıl olmuştu, bu konuda yorumunuz var mı? Siz Yıldız Holding’de neler yapıyorsunuz?

Biraz önce de bahsettiğim gibi, birçok kriz aslında öngörülebilir nitelikte. Pandemi döneminde tedarik zincirindeki kırılmaların ve arz sıkıntısının enflasyona dönüşeceği öngörülmüştü. Ancak, insanların uzun süre evde kalması ve ölüm korkusuyla karşılaşmaları, harcamalarını artırmalarıyla sonuçlandı. Bu durum, pandeminin getirdiği geciktirilmiş talebin aniden ortaya çıkmasına neden oldu. İnsanlar, hayatın kısıtlı olduğunu fark ederek aşırı tüketim davranışına yöneldiler ve bu da talebin karşılanamaz hale gelmesine yol açtı.

Türkiye’de benzer dinamikler yaşandı. Ekonomiyi soğutma tedbirleri ve yüksek faiz politikaları, piyasalarda olumsuz etkiler yarattı. Enerji maliyetlerindeki artış Türkiye’nin ekonomik koşullarını daha da zorlaştırdı. Bazı tedbirlerin zamanında alınmaması, son iki yılda ciddi bir talep daralmasına neden oldu. Uygulanan kur politikası ise ihracatı zorlaştırdı, tasarruf önlemleri bütçe açığını kontrol altına alsa da dış ticaret dengesinde arzu edilen sonuçları vermedi.

Eğitim ve barınma gibi temel ihtiyaçların artması, hane halkının alım gücünü düşürdü ve bu da maaş beklentilerini artırdı. Bu artış, maliyet kökenli enflasyonu tetikleyerek kaçınılmaz bir döngü oluşturdu. Hiper enflasyon tehlikesi geçse de Türkiye yüksek enflasyonla yaşamaya devam edecek gibi görünüyor. Kısa vadede enflasyonu düşürme politikaları, ekonomiyi zorlayabilir ve gelir adaletsizliğine yol açabilir.

Türkiye’nin daha yumuşak bir planlama yapması gerektiği konusunda hemfikirim. Sosyal olguları göz önünde bulundurarak gençlerin ekonomiye kazandırılması ve iş hayatına dahil edilmeleri önemlidir. Ayrıca, yüksek öğrenim programlarının ihtiyaç duyulan meslek gruplarına odaklanacak şekilde gözden geçirilmesi gerekmektedir. Tarım sektöründe de verimliliği artırmaya yönelik planlamalar yapılmalı; gıdaların daha ulaşılabilir ve uygun fiyatlarla sunulması sağlanmalıdır. Örneğin, ekmek fiyatının bisküviden pahalı olması, bu konuda alınması gereken tedbirlerin aciliyetini gösteriyor.

Bu bağlamda, ekonomik politikaların ve sosyal stratejilerin daha uyumlu hale getirilmesi, Türkiye’nin sürdürülebilir bir büyüme sağlaması açısından kritik önem taşımaktadır."

https://muratulker.com/y/nasil-ali-ulker-oldunuz-isiniz-nasil-kurumsal-ve-global-oldu-tum-bunlarin-sirri-nedir-buyrun-soru-ve-cevaplar/

 

 


Foreks Haber Merkezi ( haber@foreks.com )
Foreks
Metals Market
Montel News
Foreks Twitter

Yıldız Holding/Tütüncü: Dijital dönüşümle çalışanlarımızı geleceğe hazırlıyoruz

Yıldız Holding, çalışanlarına yönelik eğitim ve gelişim programlarına bir yenisini ekledi. Holding çalışanları, yapay zekânın uçtan uca kullanımında yetkinliklerini artırmak üzere Yapay ZekâAkademisi’nden eğitim alacak.

Yıldız Holding “İnsana Yatırım” yaklaşımıyla çalışanları için hayata geçirdiği eğitim ve gelişim programlarına bir yenisini daha ekledi. Çalışanların yeni yetkinlikler kazanmaları ve yapay zekânın geleceğine hazırlanmaları amacıylaYapay Zekâ Akademisi(AI Academy) hayata geçirildi. Akademi, yapay zekâ teknolojilerinin günlük yaşamdaki etkileri ve gelecek potansiyeli göz önünde bulundurularak özel olarak tasarlandı. Programa, yapay zekânın temellerini anlamak, gelişmiş uygulamalar hakkında bilgi sahibi olmak, sektör uygulamalarını öğrenerek kendini bu alanda geliştirmek isteyen Yıldız Holding çalışanları başvuru yaparak katılabiliyor.

Akademideki dersler, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’ndan “Yerinde Ar-Ge Merkezi” statüsü alan Yıldız Tech ekibi tarafından Yıldız Holding’in Çamlıca Kampüsü’nde verilecek. 4 Ekim’de başlayanYapay Zekâ Akademisi, Holding çalışanlarını işin geleceğine taşıyacak yetkinliklerin kazandırılması amacıyla bir süre önce hayata geçirilen Analitik Akademi’nin devamı niteliğini taşıyor.

Mehmet Tütüncü: “Dijital dönüşümle çalışanlarımızı geleceğe hazırlıyoruz”

Yıldız Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili ve CEO’su Mehmet Tütüncü,paradigma kırılımlarının yaşandığı iş dünyasında yapay zekâ teknolojilerinin ağırlığının arttığını vurgulayarak, çalışanların yetkinliklerine yatırım yapmanın daha da önemli hale geldiğini belirtti. Yıldız Holding’de “İnsana Yatırım” yaklaşımıyla bugüne kadar Holding bünyesinde öncü birçok eğitim programı hayata geçirdiklerinin altını çizen Mehmet Tütüncü, Yapay Zeka Akademisi ile ilgili şunları söyledi: “Yıldız Holding’de ‘İşin Geleceği’ kapsamında attığımız adımların tamamında insan kaynağımızı ve şirketlerimizi geleceğe hazırlamak bulunuyor. Biliyoruz ki, sürdürülebilir başarının en önemli unsuru çalışanlarımız. Bizler hedeflerimize ancak alanında uzman, yetkinliği yüksek ekiplerle ulaşabiliriz. Holding bünyesinde bugüne kadar, çalışanlarımızın yetkinliklerini artıran ve entelektüel birikimlerine katkı sağlayan birçok önemli eğitim programını hayata geçirdik.Şimdi de hayatın her alanında giderek daha fazla yer almaya başlayan yapay zekâ teknolojilerine uyumun, çalışanlarımızın ana yetkinlikleri arasında yer almasını istedik ve Yapay Zeka Akademisi’ni hayata geçirdik. Yıldız Tech ile Yıldız Holding İnsan ve İş Destek Başkanlığımızın iş birliğinde “birbirimizden öğrenme” yaklaşımıyla tasarlanan bu program ile Holding çalışanlarımızın bu alanda yetkinliklerini geliştirmeleri, iş süreçlerinin iyileştirilmesi ve verimliliğin artırılmasına katkı sağlayacağına inanıyoruz. Bu eğitimlerle dijitalleşen iş dünyasında Yıldız Holding çalışanlarını bir adım öne taşıyor, geleceğe hazırlıyoruz.”


Foreks Haber Merkezi ( haber@foreks.com )
Foreks
Metals Market
Montel News
Foreks Twitter

Yıldız Holding, New York’taki Birleşmiş Milletler Etkinliğinde fırsat eşitliğine çağrı yaptı

Yıldız Holding’in fırsat eşitliği ve kapsayıcılık odağındaki öncü çalışmalarıyla bu alanda sergilediği liderlik, New York’ta düzenlenen Birleşmiş Milletler Küresel İlkeler Sözleşmesi Liderler Zirvesi’nde örnek gösterildi.   

Yıldız Holding’in kapsayıcılık ve fırsat eşitliği odağındaki çalışmaları, Birleşmiş Milletler çatısı altında özel sektör ve kanaat önderlerini bir araya getiren dünyanın en büyük sürdürülebilirlik oluşumu BM Küresel İlkeler Sözleşmesi’nin Liderler Zirvesi’nde (UN Global Compact Leader’s Summit) örnek gösterildi. 24 Eylül’de New York’da düzenlenen zirvede, BM Küresel İlkeler Sözleşmesi’nin imzacıları arasında yer alan Yıldız Holding’i Global Kamu İlişkileri Genel Müdürü ve Kadın Platformu Elçisi Begüm Mutuş temsil etti. Yıldız Holding’in fırsat eşitliği temelli ilham veren çalışmalarının katılımcılarla paylaşıldığı etkinlikte, BM Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları (SKA’lar) kapsamında belirlenen 2030 hedefleri için iş dünyasının katkısı da masaya yatırıldı.

Liderler Zirvesi kapsamındaki “Toplumsal Cinsiyet Eşitliği’ni Tasarlamak: Eşitlik Hedeflerine Ulaşmak için Pratik Araçlar” panelinde konuşan Mutuş, “Yıldız Holding Kadın Platformu, fırsat eşitliği temelinde yürüttüğü çalışmalarıyla iş dünyasında dönüştürücü bir rol model oldu. Bu toplantıda da, kadınlara ekonomik ve sosyal alanda yeni kapılar açan, onlar için ekonomik değer yaratan bu dönüşümün lideri olarak bulunuyoruz. Çabalarımızın küresel ölçekte takdir görmesinden dolayı çok mutlu ve gururluyuz” dedi. 

“Tüm dünya liderlerine fırsat eşitliğine yönelik harekete geçme çağrısında bulunuyoruz”

Yıldız Holding’in global değerleri arasındaki fırsat eşitliği ve kapsayıcılık vizyonuyla hayata geçirilen Kadın Platformu’nun çizdiği rotanın pek çok şirket tarafından izlendiğini kaydeden Mutuş, tüm etki programlarının hedefinin kadınların ekonomiye katılımını sağlamak olduğunu söyledi. Mutuş, sözlerine şöyle devam etti: 

“Dünya artık insanlığın yarısının yeteneklerini israf etmeyi kaldıramaz. Dünya genelindeki şirketlerin üçte birinden fazlası kadınlara ait olmasına rağmen söz konusu işletmelerin küresel satınalma pazarına erişimi çok düşük. Sürdürülebilir bir geleceğin kadınların küresel iş gücüne ve ekonomiye katılımıyla mümkün olacağına inanıyoruz. Kadın girişimcilerin ve değer zincirindeki kadınların desteklenmesini, kadınların ekonomiye katılımını artırmanın en önemli yollarından biri olarak görüyoruz. 2022’den beri BM Kadın Girişimciliğini Hızlandırma Programının (WEA) stratejik ortaklarından biriyiz ve tüm şirketlerimizde kadın girişimciliğini desteklemek için uzun soluklu projeler yürütüyoruz. Bu önemli zirvede bulunmamızın amacı da Kadın Platformumuz çatısı altında yürüttüğümüz sosyal etki odaklı çalışmalarımızla hem diğer kurumlara ilham vermek hem de dünya liderlerine fırsat eşitliğine yönelik harekete geçme çağrısında bulunmak.” dedi.

“Amacımız fırsat eşitliği kültürünü kalıcı bir hale getirmek”

Begüm Mutuş, fırsat eşitliğiyle ilgili proje geliştirmek isteyen global şirketlerin yöneticileriyle, Yıldız Holding Kadın Platformu’nun yürüttüğü çalışmalarla elde edilen içgörüleri de paylaştı. 

“Tüm çalışanlar arasında kapsayıcılık ve çeşitlilik kurum kültürünü yaygınlaştırmanın önemine değinen Mutuş, fırsat eşitliği odaklı girişimlerin üst yönetim tarafından sahiplenilmesinin ve uygulanmasının büyük önem taşıdığını belirterek bu kültürün kişilerden bağımsız olarak kalıcı, dayanıklı ve sürdürülebilir hale getirilmesi gerektiğini unutmamalıyız” dedi.


Foreks Haber Merkezi ( haber@foreks.com )
Foreks
Metals Market
Montel News
Foreks Twitter

*MAKTK-Makina Takım 2024 yılı 6 aylık konsolide net dönem zararı -20.478.312 TL (Önceki 44.804.931 TL)
*Makina Takım'ın vergi dairesine sunduğu tabloda 2024 yılı ilk 6 aylık dönem net karı 87.038.780 TL