Geri Dön

Yatırım ve Foreks Haberleri

Listelenecek haber bulunamadı.

Japonya Başbakanı Takaichi: Aşırı mali sıkılaşma değil, proaktif harcama gerekli

Japonya Başbakanı Sanae Takaichi, ülkenin şu aşamada aşırı mali sıkılaşma yerine büyümeyi destekleyecek proaktif bir mali politika izlemesi gerektiğini söyledi. Takaichi, çarşamba günü iş dünyası örgütü Keidanren tarafından düzenlenen ekonomi politikası panelinde yapılan açıklamasında, büyümenin vergi gelirlerini de artıracağını vurguladı.

"Japonya için şu anda gerekli olan, aşırı mali sıkılaşma değil, proaktif mali politikayla kapasitemizi güçlendirmektir" diyen Takaichi, bunun kontrolsüz bir harcama genişlemesi anlamına gelmediğini belirtti. "Bahsettiğim proaktif mali politika, stratejik mali teşviklerin uygulanmasıdır. Bu, sorumsuz bir genişlemeye başvuracağımız anlamına gelmez" ifadelerini kullandı.

Takaichi, sürdürülebilir bir mali politika ve sosyal güvenlik sisteminin ancak ekonominin yeniden canlandırılmasıyla mümkün olacağını söyledi. Bu sürecin şirket kârlarını artıracağını, ücret artışları yoluyla hanehalkı gelirlerini yükselteceğini ve bunun da vergi gelirlerine olumlu yansıyacağını dile getirdi.


ForInvest Haber

ANALİZ- Günlük Hisse Önerileri (Alternatif Menkul)


ForInvest Haber

Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.

ANALİZ- Günlük Bülten (A1 Capital Yatırım)


ForInvest Haber

Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.

TEPAV, Türkiye’nin doğal gaz merkezi vizyonunu masaya yatırdı

Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV), Türkiye’nin doğal gaz politikasını kapsamlı biçimde ele alan yeni bir rapor hazırladı. “Türkiye’nin Doğal Gaz Merkezi Vizyonu: Piyasa Yapısı, Stratejik Sınırlılıklar ve Küresel Riskler” başlıklı çalışma, Türkiye’nin doğal gaz piyasasının iç mimarisini, bölgesel enerji mimarisindeki konumunu ve küresel enerji rejiminde yaşanan dönüşümü birlikte değerlendirerek “gaz merkezi” hedefinin hangi koşullarda sürdürülebilir bir stratejiye dönüşebileceğini analiz ediyor.

TEPAV Enerji ve İklim Çalışmaları Merkezi tarafından hazırlanan rapor, analizlerin kapsamı ve derinliği nedeniyle üç bölümlük bir değerlendirme serisi olarak kurgulandı. Seri boyunca, kavramsal çerçeveden başlayarak Türkiye’nin iç piyasa gerçekliği ve dışsal riskler aşamalı biçimde ele alınacak; doğal gaz politikasına ilişkin bütünlüklü bir okuma sunulacak.

Serinin ilk bölümünde, Türkiye’de doğal gaz politikası tartışmalarının merkezinde yer alan hub ve gaz merkezi kavramları mercek altına alınıyor. Uluslararası enerji piyasalarında sıklıkla birbirinin yerine kullanılan bu iki kavramın, gerçekte farklı piyasa modellerine, yönetişim anlayışlarına ve fiyat oluşum mekanizmalarına işaret ettiği vurgulanıyor.

İlk bölümde öne çıkan başlıklar şöyle…

Hub ile gaz merkezi aynı anlama gelmiyor

Raporda, hub yapılarının yüksek likidite, şeffaf fiyat oluşumu, gelişmiş piyasa araçları ve bağımsız düzenleyici çerçeveye dayanan olgun piyasa modelleri olduğu belirtiliyor. İngiltere’deki National Balancing Point (NBP), Hollanda’daki Title Transfer Facility (TTF) ve ABD’deki Henry Hub, bu yapıların öne çıkan örnekleri arasında yer alıyor. Buna karşılık gaz merkezi yaklaşımının, güçlü fiziksel altyapı ve tedarik çeşitliliği temelinde şekillendiği; ancak her zaman finansallaşmış ve derin bir piyasa yapısını zorunlu kılmadığı ifade ediliyor.

Fiziksel altyapı tek başına yeterli değil

Çalışmada, boru hatları, LNG terminalleri ve depolama kapasitesi gibi unsurların tek başına rekabetçi ve şeffaf bir piyasa yaratmaya yetmediğine dikkat çekiliyor. Uluslararası örnekler, piyasa olgunluğu, kurumsal ayrıştırma ve yönetişim kalitesinin, fiziki altyapı kadar belirleyici olduğunu ortaya koyuyor. Bu nedenle “gaz merkezi olma” iddiasının yalnızca coğrafi konum veya altyapı yatırımları üzerinden değerlendirilmesinin yanıltıcı olabileceği vurgulanıyor.

Küresel dönüşüm kavramları daha da kritik hale getiriyor

İlk bölümde ayrıca, LNG spot ticaretinin genişlemesi, uzun vadeli kontratların ağırlığının azalması ve Avrupa Birliği’nin yeni gaz düzenlemeleriyle birlikte, doğal gaz piyasalarında teknik standartlar, veri şeffaflığı ve düzenleyici uyumun giderek daha merkezi bir rol üstlendiği ortaya konuyor. Bu gelişmeler, hub ve gaz merkezi ayrımını teorik bir tartışma olmaktan çıkararak doğrudan politika yapımının parçası haline getiriyor.

Raporda çizilen bu kavramsal çerçeve, serinin devamı için de zemin oluşturuyor. Serinin ikinci bölümünde; Türkiye’nin doğal gaz piyasasının iç mimarisi ayrıntılı biçimde incelenecek, BOTAŞ ve EPİAŞ arasındaki kurumsal ilişki, ithalat ve ihracat dengesi ile LNG ve boru hattı gazının payları ele alınacak. Ayrıca Türkiye’nin bir hub ya da işleyen bir gaz merkezi olabilmesi için iç piyasada aşılması gereken yapısal eşikler değerlendirilecek.

**Raporun tamamına ekten ulaşabilirsiniz.


ForInvest Haber

Çin menşeli bazı akrilik ürünlerinde dampinge karşı önlem uygulanacak

Çin menşeli bazı akrilik ürünlerinde dampinge karşı önlem uygulanacak.

Resmi Gazete'de yayımlanan düzenleme şöyle:

Ticaret Bakanlığından:

İTHALATTA HAKSIZ REKABETİN ÖNLENMESİNE İLİŞKİN TEBLİĞ

(TEBLİĞ NO: 2025/39)

Amaç ve kapsam

MADDE 1- (1) Bu Tebliğin amacı, 25/12/2024 tarihli ve 32763 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine İlişkin Tebliğ (Tebliğ No: 2024/40) ile Çin Halk Cumhuriyeti menşeli 5501.30.00.00.00 gümrük tarife istatistik pozisyonu altında sınıflandırılan “akrilik veya modakrilik olanlar” eşya tanımlı “akrilik elyaf” ürününe yönelik başlatılan ve Ticaret Bakanlığı İthalat Genel Müdürlüğü tarafından yürütülen damping soruşturmasının tamamlanması neticesinde alınan kararın yürürlüğe konulmasıdır.

MADDE 2- (1) Bu Tebliğ, 14/6/1989 tarihli ve 3577 sayılı İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesi Hakkında Kanun, 20/10/1999 tarihli ve 99/13482 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesi Hakkında Karar ve 30/10/1999 tarihli ve 23861 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesi Hakkında Yönetmeliğe dayanılarak hazırlanmıştır.

MADDE 3- (1) Bu Tebliğde geçen;

a) CIF: Masraflar, sigorta ve navlun dâhil teslimi,

b) GTİP: Gümrük tarife istatistik pozisyonunu,

c) Kurul: İthalatta Haksız Rekabeti Değerlendirme Kurulunu,

ç) TGTC: İstatistik Pozisyonlarına Bölünmüş Türk Gümrük Tarife Cetvelini,

d) Yönetmelik: 30/10/1999 tarihli ve 23861 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesi Hakkında Yönetmeliği,

ifade eder.

MADDE 4- (1) Yürütülen soruşturma sonucunda, Çin Halk Cumhuriyeti menşeli soruşturma konusu ürün ithalatının dampingli olduğu ve yerli üretim dalında zarara neden olduğu tespit edilmiştir. Ticaret Bakanlığı İthalat Genel Müdürlüğü tarafından yürütülerek tamamlanan soruşturma sonucunda ulaşılan bilgi ve bulguları içeren Bilgilendirme Raporu Ek’te yer almaktadır.

(2) Bu çerçevede, soruşturma neticesinde ulaşılan tespitleri değerlendiren Kurulun kararı ve Ticaret Bakanının onayı ile aşağıdaki tabloda GTİP’i, eşya tanımı ve menşe ülkesi belirtilen eşyanın Türkiye’ye ithalatında aşağıdaki tabloda gösterilen oranlarda dampinge karşı kesin önlemin uygulanmasına karar verilmiştir.

MADDE 5- (1) Gümrük idareleri, 4 üncü maddede GTİP’i, eşya tanımı ve menşe ülkesi belirtilen eşyanın, diğer mevzuat hükümleri saklı kalmak kaydıyla, serbest dolaşıma giriş rejimi kapsamındaki ithalatında karşısında gösterilen oranlarda dampinge karşı kesin önlemleri tahsil eder.

(2) Bilgilendirme Raporunda soruşturma konusu ürün ve benzer ürün ile ilgili açıklamalar genel içerikli olup uygulamaya esas olan yürürlükteki TGTC’de yer alan GTİP ve 4 üncü maddede bulunan tabloda yer alan eşya tanımıdır.

(3) Önleme tabi ürünün yürürlükteki TGTC’de yer alan tarife pozisyonunda ve/veya tanımında yapılacak değişiklikler bu Tebliğ hükümlerinin uygulanmasına engel teşkil etmez.

(4) Yönetmeliğin 35 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca bu Tebliğ kapsamındaki önlemler, yürürlük tarihinden itibaren 5 yıl sonra yürürlükten kalkar.

(5) Yönetmeliğin 35 inci maddesi uyarınca bu Tebliğ kapsamındaki önlemlerin sona erme tarihinden önce bir nihai gözden geçirme soruşturması başlatıldığı takdirde önlemler, soruşturma sonuçlanıncaya kadar yürürlükte kalmaya devam eder.

MADDE 6- (1) Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

MADDE 7- (1) Bu Tebliğ hükümlerini Ticaret Bakanı yürütür.

 

https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2025/12/20251217-10.htm


ForInvest Haber