OBASE Genel Müdürü Dr. Bülent Dal, 2025 yılı için doğal olarak büyüme hedeflerinin ön planda olduğunu söyledi.
OBASE Genel Müdürü Dr. Bülent Dal, ForInvest Haber Editörü Şenay Toluay'ın sorularını yanıtladı.
Önümüzdeki dönemde, ABD ve Avrupa başta olmak üzere önceliklendirdikleri pazarlarda kalıcı bir varlık oluşturma hedefleri olduğunu ifade eden Dal, "Orta vadeli hedefimiz, ABD ofisimizi global operasyonlarımızın merkezi konumuna getirmek." dedi.
Perakende, telekomünikasyon ve havayolu sektörlerinde sahip oldukları hazır ürün altyapısı ve tekrarlanabilir çözümler sayesinde önemli bir rekabet avantajına sahip olduklarını da ileten Dal ile gerçekleştirdiğimiz röportajın tamamı şu şekilde:
"2024 OBASE için nasıl geçti? Finansal olarak hedeflerinize ne ölçüde ulaştınız?
2024 ürün teknolojilerimizi yenilediğimiz ve ekip verimliliğine odaklandığımız bir dönüşüm yılı oldu. Ar-Ge yatırımlarımızı sürdürdüğümüz ve cirosal anlamda hedeflediğimiz büyümeyi gerçekleştirdiğimiz bir yılı geride bıraktık. Cirosal anlamda en yüksek büyümeyi işletmelerin veriye ve içgörüye dayalı karar verme yetkinliklerini artıran çözümlerimizle gerçekleştirdik. Bu alanda başta telekomünikasyon, perakende, havayolu ve finans sektörlerinde olmak üzere önemli müşteri projelerine imza attık. Mevcut müşterilerle olan iş hacmimizi artırmamız ve yeni müşteriler kazanmamız büyüme trendimizin sürekliliğine katkı sağladı.
Finansal açıdan, 2024 yılında enflasyon muhasebesine göre düzeltilmiş net satışlarımızı bir önceki yıla göre yüzde 25 artırarak 740 milyon TL seviyesine ulaştırdık. Enflasyon düzeltmesi öncesi nominal rakamlar esas alındığında ise yurtiçi iş zekası satışlarımız yüze 61, veri analitiği satışlarımız yüzde 124 artış ile büyümemize önemli katkı sağladı. 2024 yılı genel olarak hedeflediğimiz dönüşümü başarıyla gerçekleştirdiğimiz ve güçlü finansal sonuçlar elde ettiğimiz bir yıl oldu. Önümüzdeki dönemde yenilikçi ürünlerimiz ve küresel pazarda artan etkinliğimizle sürdürülebilir büyüme trendimizi devam ettirmeyi hedefliyoruz.
Üretken yapay zekâ, akıllı otomasyon ve sürdürülebilirlik başlıklarının sizler için önemli bir yerde olduğunu biliyoruz. Bu alanlara baktığımızda OBASE'in geldiği noktadan memnun musunuz?
Uzun yıllara dayanan sektörel deneyimimiz, iş uygulamaları ve veri çözümleri konusundaki birikimimiz, bize üretken yapay zekâ ve akıllı otomasyon alanlarında hızlı hareket etme ve somut katkı sağlama açısından önemli bir avantaj sağlıyor. Yapay zekâdan anlamlı ve güvenilir sonuçlar elde edebilmek için yalnızca veriye değil, aynı zamanda o verinin iş bağlamına da hâkim olmak gerekir. Bu doğrultuda OBASE olarak, farklı sektörler için geliştirdiğimiz anlamsal referans katmanı sayesinde yapay zekâ uygulamalarımız; KPI’ları, iş süreçlerini ve veri niteliklerini işin doğasına uygun şekilde yorumlayabiliyor.
Bir diğer önemli farklılaştırıcı gücümüz ise veri yönetişimi ve veri kalitesinin sürekliliği konularındaki uzun yıllara dayalı deneyimimiz. Küresel araştırmalar da gösteriyor ki, üretken yapay zekâ projelerinin başarısının önündeki en büyük engel, bu alanlardaki zayıflıklardan kaynaklanıyor. Yani üretken yapay zekânın kurumlara gerçek anlamda fayda sağlaması; hem sektörel bilginin doğru şekilde modellenmesine, hem de iyi yapılandırılmış ve güvenilir veri yönetişimine bağlı. OBASE olarak bu iki alandaki uzmanlığımız, yapay zekâ uygulamalarının yalnızca doğru sonuçlar üretmesini değil, aynı zamanda iş süreçlerine doğrudan ve ölçülebilir etki yaratmasını sağlıyor. Böylece yapay zekâ, otomasyonla birleşerek operasyonları sadece kolaylaştıran değil, aynı zamanda dönüştüren bir güce evriliyor.
Bugün üretken yapay zeka ve akıllı otomasyon, yalnızca verimliliği artırmakla kalmıyor, kurumların stratejik dönüşüm süreçlerine de yön veriyor. OBASE olarak sunduğumuz çözümler; veri analitiği, pazarlama otomasyonu, stok ve tedarik zinciri yönetimi gibi kritik alanlarda müşterilerimize somut fayda sağlama potansiyeline sahip. Geliştirdiğimiz karar destek ve müşteri etkileşim çözümleri ise veriye dayalı, hızlı ve etkili karar alma süreçlerini mümkün kılıyor. Bu dönüşümün yalnızca bir parçası değil, aynı zamanda yönlendiricisi olmayı hedefliyoruz. OBASE metadoloji ve ontolojik iş kütüphaneleri ile üretken yapay zekâyı iş süreçlerinin içine enjekte ediyor; böylece daha isabetli kararlar alınmasına ve daha güçlü iş sonuçları üretilmesine katkı sağlıyoruz.
Son olarak, ekibimizin yapay zeka alanındaki gelişmeleri yakından takip etmesi ve bu yenilikleri iş dünyasının ihtiyaçlarına çevik bir biçimde adapte etme becerisi, çözüm kalitemizi ve küresel rekabet gücümüzü sürekli olarak yukarı taşıyan temel unsurlardan biri olduğunu söyleyebiliriz.
Global pazarda rekabet edebilmek, büyümek ya da yer bulabilmek için sizin stratejiniz nedir? Yurt dışı yatırımlarınızda gelinen son noktayı aktarabilir misiniz? Önünüzde yeni seçenekler bulunuyor mu?
Küresel pazarda var olmak, yalnızca uluslararasılaşma değil; aynı zamanda Türkiye merkezli bir teknoloji firması olarak rekabet gücümüzü artırmak açısından da stratejik öneme sahip. Bu yolculukta, farklı pazarlardaki dinamikleri doğru okumak ve güvenilir iş ortaklıkları kurmak en kritik başarı faktörleri arasında yer alıyor. Global stratejimizin temelini üç yapı taşı oluşturuyor:
İş ortaklıkları üzerinden büyüme: Globalde marka bilinirliği oluşturmak zaman alıcı ve maliyetli bir süreç. Bu nedenle, yıllardır birlikte çalıştığımız uluslararası teknoloji partnerleriyle iş birliklerimizi daha da derinleştiriyoruz. Onların ürün ve platformları üzerinde geliştirdiğimiz katma değerli çözümlerle çift taraflı sinerji yaratarak yeni pazarlara birlikte giriyoruz. Özellikle sektörel etkinliklerde ortak sahne alarak OBASE’in uzmanlığını görünür kılıyoruz.
Akademik ve sektörel iş birlikleri: Yurt dışındaki saygın akademik kuruluşlarla yürüttüğümüz projeler ve bilgi paylaşımı sayesinde hem marka bilinirliğimizi artırıyor hem de Türkiye’deki öncü projelere entelektüel katkı sağlıyoruz. Ayrıca her yıl katıldığımız global sektörel etkinliklerde hem pazar nabzını tutuyor hem de yeni ilişkiler geliştiriyoruz.
Türkiye’den dünyaya inovasyon: Türkiye’de geliştirdiğimiz yenilikçi projeleri, müşterilerimizin küresel vizyonu sayesinde yurt dışı pazarlara taşıyoruz. Bu sayede, yerel başarı hikâyelerimizi uluslararası referanslara dönüştürüyor; Ar-Ge ve çözüm mimarimizi küresel ölçeğe uyarlayabiliyoruz.
Artan küresel rekabete karşı stratejimizi ise kısaca şöyle özetleyebiliriz: Değer yaratmaya öncelik veriyoruz. Müşterilerimizin iş problemlerini çözmek ve başarılarını desteklemek üzere her çözümümüzde ölçülebilir etki yaratmaya odaklanıyoruz. Perakende, telekom, ulaşım ve finans gibi dikeylerde geliştirdiğimiz derin analitik çözümlerle, genel ürünler sunan rakiplerimizden ayrışıyoruz. Veri analitiği alanında uzman, teknik olarak yetkin ve sektörel deneyimi yüksek ekiplerimizin gelişimine sürekli yatırım yapıyoruz.
Bütün bunların yanı sıra yapay zekâ ve makine öğrenmesi alanlarında yürüttüğümüz Ar-Ge faaliyetleriyle, sadece bugünün değil, geleceğin iş ihtiyaçlarını da adresleyen çözümler geliştiriyoruz. Veri yönetimi, bulut bilişim ve üretken yapay zekâ gibi alanlarda, dünya çapında lider teknoloji şirketleriyle stratejik ortaklıklar kurarak hem çözüm portföyümüzü hem de erişimimizi genişletiyoruz.
Önümüzdeki dönemde hedefimiz, ABD ve Avrupa başta olmak üzere önceliklendirdiğimiz pazarlarda kalıcı bir varlık oluşturmak. Hem Türkiye’den çıkan güçlü referanslarımızla hem de global iş ortaklarımızla bu vizyonu adım adım hayata geçiriyoruz.
Veri güvenli konusunda ne düşünüyorsunuz? Bu alana ne kadar yatırım yapıyorsunuz?
Veri güvenliği, teknoloji vizyonunun temel taşlarından birini oluşturuyor. Tüm çözümlerimizde veri gizliliği, bütünlüğü ve erişim güvenliği ilkelerini merkeze alıyor; bu alandaki ulusal ve uluslararası standartlara tam uyum gösteriyoruz. Türkiye’ye özgü KVKK düzenlemeleri konusundaki yüksek hassasiyetimizin yanı sıra global ölçekte de GDPR gibi kişisel verilerin korunmasına ilişkin düzenlemeleri yakından takip ediyor ve tüm süreçlerimizi bu doğrultuda şekillendiriyoruz. Avrupa Birliği ile iş yapan ya da global pazarda faaliyet gösteren bir teknoloji şirketi olarak bu alandaki uyumluluğu stratejik bir sorumluluk olarak görüyoruz.
Ayrıca ISO/IEC 27001 Bilgi Güvenliği Yönetim Sistemi sertifikasyonumuz ile bilgi güvenliğini sistematik ve sürdürülebilir şekilde yönetiyoruz. Halka açık bir şirket olmamız nedeniyle, SPK düzenlemeleri ve kamuyu aydınlatma yükümlülüklerimiz doğrultusunda veri güvenliği konusundaki şeffaflığımızı da sürdürüyoruz. Güvenli yazılım geliştirme süreçlerinden erişim kontrollerine ve çalışan eğitimlerine kadar geniş bir alanda sürekli iyileştirme anlayışıyla yatırımlarımıza devam ediyor; hem kendi verilerimizi hem de müşterilerimizin verilerini en üst düzeyde koruma taahhüdünü sürdürüyoruz.
Yeni sektörlere açılmayı düşünüyor musunuz?
Bugün itibarıyla perakende, telekom, ulaşım, finans, sigorta, üretim, lojistik ve ilaç gibi pek çok sektörde özelleştirilmiş çözümler sunuyoruz. Sektörün ihtiyaçlarına göre şekillendirdiğimiz e-ticaret, B2B, stok yönetimi, ileri analitik ve karar destek çözümleri ile farklılaşan projeler geliştiriyoruz. Yazılım yetkinliklerimiz, veri bilimi ve veri mühendisliği alanındaki uzmanlığımız sayesinde, teknolojimizi sektör bağımsız şekilde ölçekleyerek birçok yeni alana da başarıyla adapte edebiliyoruz. Geliştirdiğimiz karar zekâsı, ileri analitik ve veri yönetimi çözümleri; sektörel bağımsız olarak birçok alanda değer yaratma potansiyeline sahip. Bu kapsamda, hem mevcut güçlü olduğumuz sektörlerde derinleşiyor, hem de yetkinliklerimizi yeni sektörlere taşıyarak büyümemizi sürdürüyoruz.
Özellikle perakende, telekomünikasyon ve havayolu sektörlerinde sahip olduğumuz hazır ürün altyapısı ve tekrarlanabilir çözümler sayesinde önemli bir rekabet avantajına sahibiz. Müşteri veri platformu, pazarlama analitiği ve sadakat yönetimi gibi alanlardaki uzmanlığımızla, 360 derece müşteri görünürlüğü sunan çözümlerle turizm ve hızlı servis restoranları gibi sektörlerde konumumuzu güçlendirdik.
Tarım sektörü son yıllarda potansiyel oluşturan yeni bir alan. Burada üniversitelerle yürüttüğümüz Ar-Ge iş birlikleri sayesinde izlenebilirlik ve dijitalleşme odağında teknolojik dönüşüme katkı sunan projeler geliştirdik. Ayrıca, perakende tedarik zincirine yönelik platform altyapımızı, üretim, dağıtım ve lojistik sektörlerinde faaliyet gösteren diğer oyunculara da açıyoruz. Uluslararası pazarda faaliyet gösteren hızlı tüketim ürünleri üreticileri ile yürüttüğümüz projeler, bu kurumların diğer ülkelerdeki operasyonlarında da OBASE çözümlerine kapı aralıyor.
İhracat payınız ne kadar ve bunu artırmaya yönelik çalışmalarınız var mı?
OBASE olarak ihracat yolculuğumuza 1998 yılında Rusya ile başladık. Bugün itibarıyla hizmet ve çözümlerimiz 20’nin üzerinde Avrupa, Ortadoğu, Amerika ve Asya’daki ülkelerde kullanılmıyor. Yurt dışında büyümemizi sürdürülebilir kılmak adına güçlü iş birlikleri ve odaklı bir pazar stratejisiyle ilerliyoruz. Şu anda ABD’de Virginia ve Kaliforniya’daki ofislerimiz üzerinden faaliyet gösteriyoruz. Orta vadeli hedefimiz, ABD ofisimizi global operasyonlarımızın merkezi konumuna getirerek, hem bu pazardaki gelişmeleri daha yakından izlemek hem de ürün ve hizmetlerimizi daha geniş bir uluslararası kitleye ulaştırmak.
İhracat payımızı artırmak için üç temel alana odaklanıyoruz:
1. İş ortaklıkları ve pazarlama iş birlikleri: Sektörü iyi tanıyan, pazara nüfuz etmiş yerel ortaklarla çalışarak çözüm portföyümüzü hedef pazarlarda konumlandırıyoruz.
2. Yenilikçi ürün geliştirme ve Ar-Ge: Hedef pazarlarda rekabet avantajı yaratabilecek ürün ve hizmetler üzerine Ar-Ge yatırımları yapıyor, ihtiyaçları yerinde analiz ederek çözümlerimizi pazara özel biçimde konumlandırıyoruz.
3. Uluslararası marka bilinirliği: Yurt dışında satışa sunulacak ürünlerimiz için pazar araştırmaları yürütüyor, pilot uygulamaları hayata geçiriyor ve global sektörel etkinliklere aktif katılım sağlayarak marka bilinirliğimizi artırıyoruz.
Hedefimiz, OBASE’i yurt dışında hızlı büyüme potansiyeline sahip alanlarda daha görünür hale getirmek. Bu kapsamda, yüksek potansiyele sahip pazarlara odaklanıyor, veri analitiği ve ileri teknolojilerle fark yaratacak çözümlerimizi küresel ölçekte ölçeklendiriyoruz.
2025 için belirlediğiniz stratejiyi ve beklentilerinizi aktarabilir misiniz?
2025 yılı için stratejik önceliğimiz; yapay zekâ… Özellikle de ‘AI Agents’ gibi yeni nesil teknolojik gelişmeleri yakından takip ederek, bu yenilikleri çözümlerimize hızlı ve somut değer üretecek projelerle entegre etmeyi hedefliyoruz. Dönüşüm hızı her geçen gün artıyor. Bu dinamiği iyi okumak, adapte olmak ve çevik kalabilmek bizim için stratejik bir gereklilik. OBASE olarak bizi 30. yıla taşıyan en önemli güç; geleceği önceden okuyarak sistematik bir şekilde yürüttüğümüz Ar-Ge ve iş geliştirme yaklaşımı oldu. Ancak tüm bu çabanın merkezinde her zaman müşterilerimize iyi hizmet vermek ve onların ihtiyaçlarını doğru anlamak yer aldı.
2025 yılı için doğal olarak büyüme hedefimiz de ön planda. Yeni müşteri kazanımı, uluslararası pazarda ölçeklenme ve mevcut müşterilerimizdeki potansiyelin daha etkin değerlendirilmesi temel odak alanlarımız arasında olacak. Bu büyümeyi ise inovasyon ve yetenek yönetimi ile stratejik iş birlikleri çerçevesinde şekillendiriyoruz. Sadece yenilikçi çözümler üretmekle kalmayıp, teknik yeterliliği yüksek, vizyon sahibi insan kaynağını OBASE’e kazandırmak ve elde tutmak önceliğimiz. Ayrıca ulusal ve uluslararası ölçekte değer yaratma potansiyeli olan şirketlerle sürdürülebilir, karşılıklı fayda üreten iş birlikleri kurmayı da stratejik bir büyüme aracı olarak görüyoruz."