BIST100 endeksinin güne pozitif bir açılışla başlamasını bekliyoruz.
Aralık vadeli BIST30 kontratı akşam seansında %-0,12 ile %0,27 aralığında
hareket etti.
BIST100 endeksinde 10.848-10.816 ve 10.608 (boşluk) seviyeleri destek
olarak izlenebilir. Yukarı yönlü hareketlerde yatay seyrin sonlanması için
11.158 direnci önemini koruyor.
Bu haftaki yurtiçi gündemde bugün sanayi üretimi, Salı günü perakende
satışlar, Çarşamba günü cari denge ve Cuma günü TCMB’nin aylık Piyasa
Katılımcıları Anketi öne çıkıyor. Ağustos ayında sanayi üretimi aylık
%0,4, yıllık %7,1 arttı. Salı günü ayrıca Fitch’in “Turkey: Sovereign and
Banking Sector Perspectives” başlıklı semineri düzenlenecek.
Mali Eylem Görev Gücü (FATF), geçen yıl gri listeden çıkan Türkiye’ye
yönelik beşinci değerlendirmesini gerçekleştirecek. Değerlendirmede
Türkiye’nin kara para aklama ve terör finansmanını önleme alanında attığı
adımlar ele alınacak.
ABD Senatosu, hükümetin kapanmasını sona erdirecek yasa tasarısı için
prosedür oylamasını kabul etti. Paket, Temsilciler Meclisi’nden geçtikten
sonra Trump’ın onayına sunulacak.
Çin Ticaret Bakanlığı, 9 Ekim’de açıklanan önlemlerin uygulanmasının 10
Kasım 2026’ya kadar ertelendiğini duyurdu. Ayrıca, nadir toprak
elementlerinin ihracatına yönelik kontrol tedbirlerinin 10 Kasım’dan
itibaren bir yıl süreyle erteleneceğini açıkladı.
3Ç25 bilanço sezonu bugün sona erecek. Sonuçlarını açıklayacak şirketler
arasında BIMAS ve DOAS da yer alıyor.
TCMB’nin son enflasyon raporunda, 2025 yıl sonu tahmin aralığı %25-29’dan
%31-33’e yükseltildi; yıl sonu tahmini %32 oldu (önceki %27). 2026 tahmin
aralığı %13-19 seviyesinde sabit kaldı. Ekim ayında yıllık enflasyon
%32,87 oldu.
Yurtiçi siyasi ortamın görece sakin seyretmesi durumunda TCMB’nin faiz
indirimlerine devam etmesini bekliyoruz. Bir sonraki PPK toplantısı 11
Aralık’ta yapılacak. Mevcut durumda politika faizi ile gerçekleşen
enflasyon arasındaki fark 660 baz puanlık risk primi oluşturuyor. Bu
primin önümüzdeki aylarda azalabileceğini tahmin ediyoruz. 2025 yıl sonu
için %32 enflasyon ve %38,5 faizle 650 baz puanlık, 2026 yılı için ise %23
enflasyon ve %27 faizle 400 baz puanlık risk primi öngörüyoruz.
Bununla birlikte, belirleyici unsurun hanehalkının döviz talebi olacağını
düşünüyoruz. TCMB anketine göre hanehalkları önümüzdeki 12 ayda
enflasyonun %54 seviyesinde olmasını bekliyor. Bu da alım güçlerini
korumak amacıyla benzer oranlarda getiri arayışında olacaklarını
gösteriyor. Mevduat faizlerinde yaşanabilecek düşüşler dövize olan talebi
artırabilir. Son haftalarda toplam mevduatlar içinde döviz hesaplarının
payındaki artış, Türkiye’nin dezenflasyon süreci açısından olumsuz bir
sinyal oluşturuyor.
TCMB verilerine göre, yabancı para mevduat toplamı 2024 yıl sonunda 188
milyar ABD dolarından son dönemde 238 milyar ABD dolarına yükseldi.
Raporda bu artışta KKM hesaplarından dövize geçişin etkili olduğu
belirtildi. Mart-Ağustos döneminde yaklaşık %25 olan dönüş oranı, Eylül ve
Ekim aylarında %80’in üzerine çıktı.
HALKB 3Ç25’te 8,2 milyar TL net kâr açıkladı; bu rakam piyasa
beklentisinin hafif üzerinde ve çeyreklik bazda %64 artış anlamına
geliyor. Böylece özkaynak kârlılığı 6A25’teki %15,1’den 9A25’te %15,4’e
yükseldi. Kredi büyümesi ağırlıklı olarak döviz kredilerinden (%11)
kaynaklanırken, TL kredi büyümesi %5,7 ile sektör ortalaması olan %9,8’in
altında kaldı. Fonlama tarafında TL ve döviz mevduatlar sınırlı artış
gösterirken, toptan fonlama ve para piyasası kaynaklarının payı arttı. TL
çekirdek marjı, mevduat maliyetindeki 4,2 puanlık düşüş ve kredi
getirilerindeki 4,3 puanlık artış sayesinde %2’den %10’a yükseldi ve
çeyrek için toplamda %12 marj elde edildi. Ancak TÜFE’ye endeksli menkul
kıymet gelirlerindeki düşüş nedeniyle, TÜFE varsayımı %30’da korunmasına
rağmen menkul kıymet faiz gelirlerinde belirgin azalma yaşandı ve swap
düzeltilmiş net faiz marjı %3,1’den %2,6’ya geriledi. Takipteki alacak
portföyü çeyreklik %24 artarak, takipteki kredi oranını %2,8’den %3,2’ye
yükseltti. Tüketici, kredi kartı ve KOBİ segmentleri bu artışta etkili
oldu. Karşılık oranı %54’ten %62’ye çıkarken, net risk maliyeti Haziran
2025’teki 74 baz puandan Eylül’de 116 baz puana yükseldi.
PGSUS 3Ç25’te 227 milyon Euro net kâr açıkladı (beklenti: 190 milyon
Euro), yıllık bazda %25 düşüşe işaret etti. Yolcu sayısı %16, kapasite %17
artarken, gelir artışı %1’de kaldı; bunun nedeni birim gelirlerin yıllık
%14 gerilemesiydi. Birim giderler %4 azaldı; bunda yakıt (-%12) ve
personel (-%13) giderleri etkili oldu. Sonuç olarak, FAVÖK marjı 470 baz
puan daralarak %35,9 seviyesine geriledi (beklenti: %34,1). Yönetim, 2025
yılı için kaapsite büyümesini %14-16, birim gelir düşüşünü %6-8, birim
gider düşüşünü %1-3 ve FAVÖK marjını yaklaşık %26 olarak öngörüyor.
Raporun tamamına buradan ulaşabilirsiniz.